Doç. Dr. Cüneyt NarinTRİLETİŞİMMENÜ

Bypass Ameliyatı

Bypass Ameliyatı

Bypass Ameliyatı Nedir?

Atardamarlarda oluşan daralma, tıkanma gibi durumlar atardamarın beslediği bölgenin beslenmesini engelleyerek ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Bu durumun düzeltilmesi için kullanılan en etkili yöntemlerden biri bypass ameliyatıdır.

Kelime olarak köprüleme anlamına gelen bypass ameliyatı, vücudun belli noktalarından alınan damarlarla dolaşımın sağlanmasını sağlayan cerrahi bir işlemdir. Kalp damarlarında yaşanan problemin (koroner arter hastalığı) giderilmesi için yapılan operasyona ise koroner bypass ameliyatı denilmektedir.

Koroner Arter Hastalığı Nedir?

Kalbi besleyen atardamarlara koroner arter adı verilir. Dolaşım sisteminin en önemli unsurlarından olan bu damarların tıkanması ya da daralması koroner arter hastalığı olarak adlandırılır. Türkiye'de ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alan koroner arter hastalığı için birçok risk etkeni vardır.

Değiştirebilen risk etkenleri arasında sigara, alkol, diyabet, obezite, hareketsiz yaşam, stres, kolesterol ve hipertansiyon gibi unsurlar yer alırken; cinsiyet, genetik ve yaş ise değiştirilemeyen risk etkenleri olarak sayılabilir. Hastalık erken evresinde hiçbir belirti vermeyebileceği gibi, bazı vakalarda ilk belirti kalp krizi olabilir.

Koroner Arter Hastalığı Belirtileri

Koroner arter hastalığının belirtileri şunlardır:

  • Sol omuza ve sol kola yayılabilen göğüs ağrısı (özellikle hareket sonrası oluyorsa ve dinlenme sonrası geçiyorsa),
  • Çabuk yorulma,
  • Bayılma,
  • Efor sonrası nefes darlığı,
  • Baş dönmesi,
  • Bulantı,
  • Halsizlik,
  • Terleme,
  • Kalp atış hızının yüksek olması ve/veya ritim düzensizliği.

Bu bulgulara sahip kişiler öncelikle bir kardiyoloji uzmanı ile görüşmelidir. Fiziki muayene, kan tahlili, elektrokardiyografi (EKG),efor testleri ve ekokardiyografi (EKO) yapılarak koroner arter hastalığı ön tanısı konulabilir. Daha sonraki süreçte, koroner anjiyografi yapılarak tanı netleştirilir.

Damarlardaki darlık ya da tıkanıklık için balon ve stent uygulamaları yapılabilir. Koroner arter hastalığında, balon ve/veya stentleme işleminin başarılı olmadığı ya da uygun olmadığı bireylerde en etkili tedavi koroner bypass ameliyatıdır.

Bypass Ameliyatı (Koroner Bypass) İzmir

Kalbin ihtiyacı olan kan, koroner arter denilen atardamar tarafından taşınır. Bu damarda oluşan tıkanıklık ya da daralma sonucu kalp beslenemez ve görevini tam olarak yerine getiremez. Kalp krizi riskini yükselten bu problemin giderilmesi için koroner bypass ameliyatı yapılır.

Halk arasında bypass ameliyatı olarak da bilinen koroner bypass, hastadan alınan damarların hazırlanarak problemli bölgeye nakledilmesi ve bu sayede sağlıklı kan dolaşımının yeniden sağlanmasını esas alır.

Bypass Ameliyatı Ne Zaman Gereklidir?

Bypass ameliyatının gerekli olduğu hasta grubu şu şekildedir:

  • Kalp kapağı ya da aort damarı operasyonu yapılması gereken koroner arter hastası kişiler,
  • Bir ya da daha fazla koroner damarı, balon ve stent gibi ameliyatsız yöntemlerle açılamayan kişiler,
  • Bir ya da daha fazla koroner damarı önceden balon ve/veya stent ile ameliyatsız işlemlerle açılmasına rağmen yeniden daralma ya da tıkanma yaşayan kişiler.

Koroner Bypass Ameliyatı Çeşitleri Nelerdir?

Koroner bypass ameliyatı, kesi yöntemine göre, göğüs kemiği kesilerek yapılan standart ameliyat (açık bypass ameliyatı) ve sol meme altından küçük kesiyle yapılan kapalı yöntem (meme altı bypass ameliyatı) olarak 2 türlü yapılabilir.

Ayrıca, kalbin ameliyat sırasında çalışmaya devam etmesi ya da durdurularak yapılmasına göre, atan kalpte ya da durdurulan kalpte bypass ameliyatı diye de 2 çeşitte yapılabilir. Çalışan kalpte yapılan uygulama, özel durumlarda (KOAH, kronik böbrek hastalığı) tercih edilir. Daha yaygın olan uygulama durdurulan kalpte bypass yapmaktır.

Bypass Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Koroner bypass ameliyatlarında genel anestezi uygulanır. Operasyondan 1 gün önce, hasta anestezi için hazırlanır, belli bir süre geceden aç bırakılır ve gece alacağı ilaçlar hastaya verilir. Açık bypass operasyonunda göğüs kemiği ortadan açılır.

Ameliyat bittikten sonra göğüs kemiği kuvvetli tellerle bağlanarak, ayrılan kemik birleştirilerek operasyon tamamlanır. Kapalı bypass ameliyatı ise, göğüs kemiği kesilmeden yapılan bypass ameliyatıdır. Bu ameliyat tipinde, sol meme altından yapılan kesi sonrası, iki kaburga arasından girilerek kalbe ulaşılmakta ve yeni damar eklemeleri yapılmaktadır.

Ameliyat sırasında, vücuttaki kan dolaşımı ve solunum işlevi, kalp ve akciğer çalışması durdurulduktan sonra, kalp- akciğer pompası ile sürdürülür. Belirlenen tıkalı damarlara bypass yani köprüleme yapılması için, ön kol atardamarı, göğüs atardamarı ya da bacak toplardamarı yeterli ölçüde alınır. Bu damarların bypass için alınması, ameliyat öncesi yapılan bazı testlerin de uygulamaya konulması ile vücut için herhangi bir sorun yaratmaz.

Alınacak damarın seçimi ise hastanın genel sağlık durumu, değiştirilecek olan damarın kalınlığı gibi etkenlere göre belirlenir. Bu damarlar aorta ve sorunlu damarların beslediği kalp bölgelerine bağlanarak kan akışı alamayan kalp bölgesinin yeniden beslenmesi sağlanır.

Bypass ameliyatları, genellikle 2 ile 4 damara bypass şeklinde yapılmaktadır. Nadiren tek damara ya da dörtten fazla damara bypass gerekli olmaktadır. Bu işlem sayesinde hasta yeni bir yaşama kavuşur. Cerrahi işlemin tamamlanmasının ardından kalp ve akciğerler eski işlevine döner.

Bypass Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Günümüzde uygulanan gelişmiş teknikler sayesinde bypass ameliyatının avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Kalp kası beslenerek güçlenir.
  • Göğüs ağrıları giderilir.
  • Kalp krizi riski ortadan kalkar.
  • Nefes düzelir.
  • Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeye katkı sağlar.
  • Yaşam kalitesi artar.

Bypass Ameliyatı Tehlikeli Mi?

Normalde koroner bypass ameliyatlarında ölüm riski %1-2 arasındadır. Hastada yandaş sistemik hastalıkların varlığı ölüm riskini arttıran etkenlerdir.

Akciğer, böbrek ve beyin gibi organlar ile ilgili hasarlar, kalp dışındaki bölgelerdeki damar hastalıkları, kalpte zayıflamaya neden olan patolojiler, yaş, bypass dışında kalple ilgili başka ameliyat gerekliği yaratan durumlar, birden fazla ameliyat gerekliliği gibi özellikler risk oranının artışında önemli belirleyicilerdir.

Bypass ameliyatlarında ölüm dışında en önemli risk, diğer organ hasarlarıdır. Ameliyat sonrası beyin felç atakları, böbrek yetmezlikleri, akciğer yetmezlikleri, yara yeri ve akciğer enfeksiyonları koroner bypass ameliyatlarının diğer risklerindendir.

Bypass ameliyatı öncesi yandaş diğer organ hasarı olan hasta gruplarında, bu tarz risklerin daha belirgin olduğu söylenebilir. Bu bakımdan, koroner bypass ameliyatına alınacak hastalarda, ameliyat öncesi tespit edilen diğer organ hasarlarının düzeltilmesi, ameliyat sonrası risklerin azalmasında önemli etki yaratacaktır.

Bypass Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Bypass ameliyatı süresi ortalama 4-5 saattir, damar sayısına ve hastanın özel durumuna göre bu süre azalabilir ya da uzayabilir. Kapalı bypass ameliyatının, daha küçük kesiden yapılmasından dolayı, 2 saat kadar daha uzun sürdüğü söylenebilir.

Koroner Bypass Ameliyatı Olan Kişi Kaç Yıl Yaşar?

Bypass ameliyatı olan hastalarda, hayatta kalma süresini belirleyen en önemli etkenler, bypass ameliyatı gerektiren kalp damar tıkanıklarının oluşumunda etki gösteren risk etkenleri ile hastanın ilişkisidir. Bu risk etkenlerinden arınan hastalar, daha uzun süre ve daha az sorun ile yaşayabilirken, eski olumsuz alışkanlıklarını devam ettiren hastalar ise, daha fazla sorunla karşılaşmakta ve daha kısa kısa süre hayatta kalmaktadır.

Ameliyat sonrası sağlığına dikkat eden, düzenli doktor kontrollerini yaptıran hastaların, kanser gibi başka hastalıklara ya da ileri yaşın getirdiği olumsuzlara sahip olmamaları durumunda, 30-40 yıl hayatta kalabildikleri görülmektedir.

Bypass Ameliyatlarında Kullanılan Damarlar Nereden Alınıyor?

Bypass ameliyatlarında, kalbe yeni eklenen damarlar içinde en çok kullanılanları, göğüs atardamarı ve bacak toplardamarıdır. Bazı klinikler, kol atardamarını da yaygın olarak kullanmaktadırlar. Bacak toplardamarına göre atardamarların, özellikle genç hastalarda, daha uzun süre açık kaldıkları ve üstünlük sağladıkları kanıtlanmıştır.

Bypass Ameliyatından Sonra Hastanede Kalma Süresi Ne Kadardır?

Bypass ameliyatı sonrası hastanede kalış süresi ortalama 5 gündür. Diğer organlarla ilgili (özellikle akciğer, beyin, böbrek gibi) ek sorunları ve şeker hastalığı olan hastalarda, tedavi sürecinin uzamasına bağlı hastanede kalış süreleri artabilmektedir.

Bypass Ameliyatı Sonrası Yaşam, İyileşme Süresi

Bypass ameliyatı sonrası taburcu edilen hastaların, ilk zamanlarda evlerinde bir refakatçı ile kalmalarında fayda vardır. Taburcu edilirken belirtilen solunum egzersizlerine, diyetisyen önerisine göre beslenmeye, yara yeri bakım önerilerine, ilaç listesine göre ilaç kullanımına dikkat edilmelidir.

Banyo ve yatma pozisyonu ile ilgili önerilere de titizlikle uymakta fayda vardır. Hastalar genellikle 10-14 gün sonra kontrole çağrılırlar. Bu ilk kontrolde, taburcu olurken verilen ilaçların dozları ayarlanır, yara yerleri kontrol edilir ve dikişler alınır. Daha sonraki izlemleri ve diğer öneriler bu kontrolde şekillenerek, hastanın normal yaşama geçiş süreci hakkında bilgi verilir.

Hastaların günlük yaşamlarına dönme süresi ve göğüs kemiğinin iyileşmesi 1-1,5 ay sürer. Göğüs kemiğinin korunması amacıyla iyileşme sürecinde göğüs kemiğine yük binmesini engelleyen önlemler (yatıp kalkma sırasında refakatçı desteği, öksürürken göğüsün yastıkla desteklenmesi, yan yatmama gibi) önemlidir.

İyileşme süreci birtakım egzersizlerle desteklenir. Fizyoterapist eşliğinde yapılacak egzersizler, kilo kontrolünün düzenli yapılmasına, solunumun kaslarının güçlenmesine ve hareket yeteneğinin artırılmasına yardımcı olur.

Bypass Ameliyatı Sonrası Beslenme

Hastaların hastanede yattığı sürece, uzman diyetisyen tarafından kalorisi ve özellikli gereksinimleri olan besinleri içeren diyetleri, taburculuk sırasında da diyetisyen tarafından düzenlenir. Genel olarak beslenmede, kızartma şeklinde pişen yemeklerden, aşırı yağlı ve şekerli diyetlerden uzak durmak önemlidir. Protein ve sebze ağırlıklı gıdaları içeren besinleri, fırın ya da tencere yemeği biçiminde pişirerek tüketmek, daha sağlıklı yöntemlerdir.

GÖRÜŞLER
HASTA YORUMLARI
Tüm Yorumlar
Randevu Randevuİletişim İletişimWhatsapp Whatsapp
Doç. Dr. Cüneyt NarinDoç. Dr. Cüneyt NarinKalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
0542 286 27460542 286 2746